Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, gündemi değerlendirdi:82 defa okundu

kategorisinde, 16 Tem 2020 - 15:45 tarihinde yayınlandı
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, gündemi değerlendirdi:

TBMM (AA) – İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, "iklim değişikliği acil eylem planı"nın, vakit geçirilmeden hazırlanarak, uygulamaya konulması gerektiğini söyledi.

Türkkan, Mecliste düzenlediği basın toplantısıda, Van'da keşif uçağının düşmesi sonucu şehit olan 7 polis ile Siirt Pervari'de çıkan çatışmada şehit olan iki özel harekat polisine Allah'tan rahmet diledi.

Türkiye'nin tarım ve gıda üretiminin önünde en büyük tehdit olarak iklim değişikliğinin ön plana çıktığını ifade eden Türkkan, Türkiye'nin iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerin başında gelen Akdeniz havzasında bulunduğunu anımsattı.

Türkkan, "İktidar, olmayan 2023 ve 2071 yılı planlarıyla Türkiye'yi oyalamayı artık bırakmalı. Mesela 2071 yılında iklim değişikliğinin meydana getirebileceği yıkım hakkında bir çalışma yaptı mı? Bir projeksiyon geliştirdir mi? Hayır. Bir çalışması var mı ona da hayır " dedi.

Ülkeyi yönetenlerin aklı ve fikrinin "ihanet ve rant projelerinde" olduğunu öne süren Türkkan, "Türkiye'yi katar katar satarken buna kanal İstanbul'u da buna ilave ettiler. Bu gidişle torunlarımıza, çok özendikleri Arap ülkeleri gibi çorak ve kurak bir Türkiye bırakacaklar. Buna 'dur' demek zorundayız." ifadelerini kullandı.

Sadece toprağın değil havanın da değiştiğini belirten Türkkan, bunun tarımsal üretime ve hayvancılığa büyük zarar verdiğini dile getirdi.

Suyun verimli kullanılmasının bugünden çok önemli olacağını; suya olan ihtiyacın artacağını belirten Türkkan, Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını ancak "su zenginiymiş gibi kullandığını" belirtti. Türkkan, "Tarımsal sulamanın hala yüzde 75 vahşi sulamayla yapılıyor. Damla sulama yüzde 5, yağmurlama yüzde 20'lerde. Türkiye, suyun önemli bir kısmını boşa harcıyor." diye konuştu.

Gıda güvenliği için su güvenliğinin şart olduğunu vurgulayan Türkkan, "Sulama ile verimi 3-6 kat artırmak mümkün. Hayvancılık için yem, yem bitkisi için de su, en önemli girdi." dedi.

Türkiye’de tarımın hem ekonomik hem de sosyal olarak önemli bir sektör olduğunu; bununla beraber, üstü açık büyük bir fabrika olan tarım sektörünün küresel iklim değişikliğine karşı büyük ölçüde savunmasız bulunduğunu dile getiren Türkkan, aynı zamanda iklim değişikliğinin tarımda çalışan 5 milyon insanı da tehdit ettiğini söyledi.

"Tehlike artık çok yakınımızda değil çünkü şu an o tehlike eşiğinin üzerinde duruyoruz ama iklim değişikliği iktidarın umurunda değil." görüşünü öne süren Türkkan, "Sevdalısı oldukları Katar bile iklim değişikliğinin farkında ve kendileri ikinci bir vatan arayışındalar. Onlara ikinci vatan imkanı sunan bizleriz. Katarlılara satılan toprak miktarına baktığınızda bunu çok daha iyi anlarsınız." değerlendirmesini yaptı.

Türkkan, iklim değişikliği acil eylem planının vakit geçirilmeden hazırlanarak uygulamaya konulması çağrısında bulundu.

– "Parti değil memleket meselesi"

İYİ Parti olarak iklim değişikliğinin ve beraberinde yaşanacak olan su sorununun farkında olduklarını dile getiren Türkkan, şunları kaydetti:

"Bu bir parti meselesi değil bir memleket meselesidir. 80 milyon vatandaşımızla beraber ileride bu topraklarda doğacak milyonlarca çocuğumuzun, geleceğimizin meselesidir. Tarımsal üretim faaliyetlerinin iklim değişikliğinden önemli derecede etkilenmesi beklenmektedir. 2050 yılına yaklaşıldıkça hemen hemen bütün bölgelerde verim kayıpları artacaktır.

İklim değişikliği, önemli bir tarımsal ürün ihracatçısı olan Türkiye'nin küresel seviyede rekabetçi olduğu ürünleri de doğrudan etkileyecektir. Türkiye, kuru meyve ve fındık gibi ürünlerde dünyanın en önde gelen üreticilerinden biri olduğu için iklim değişikliğinin bu ürünlere etkisi dünya piyasalarını etkileyecektir.

2071 yılı Anadolu’da Türk milletinin gurur yılıdır. Ancak şimdiden önlem alınmazsa kurak ve çorak bir ülkede gurur karın doyurmaz. Bu çerçevede, tarımsal ürün arzının sürdürülebilir kılınması için iklim değişikliğinin gözlenen ve öngörülen etkilerine yönelik orta ve uzun vadeli 2030 ve 2050 tarım politikalarının belirlenmesi gerekmektedir. Birçok üründe KDV indirimleri yapılıyor. Sulama sistemlerinde yüzde 8, malzeme ve ekipmanda yüzde 18 olan KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi modern sulama sistemlerinin yaygınlaşmasına katkı sağlayacaktır."

– Sorular

Bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın '2023-2071 için birlikte çalışalım' çağrısına ne diyorsunuz?" sorusuna Türkkan, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın çağrılarına baktığımda, 2023 ve 2071 hedeflerine sadece AK Parti'ye oy veren vatandaşlarla o hedefe koşacağını anlıyorum. Bu ülkede AK Parti'ye oy veren vatandaşlar olduğu gibi oy vermeyen vatandaşlar da var. Bütün bunların ayrıştırılmasına, ötekileştirilmesine, hatta terörist ilan edilmesine kadar giden söylemlerden vazgeçip Türkiye'nin birlik ve beraberlik içerisinde bu hedeflere yürümesi lazım. Aksi takdirde Türkiye, bu hedeflere koşmakta zorluk çekecektir." karşılığını verdi.

Türkkan, 15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler için toplanan yardım parasıyla ilgili bir soru üzerine de "O toplanan paraların amacına uygun vaziyette hak sahiplerine vermek varken hak sahiplerini sopayla kovalamak, Beştepe'ye sokmamak bunun karşılığı olmamalıydı. 15 Temmuz'un bir tek kahramanı vardır, o da Türk milletidir. Demokrasi ve milli iradeye sahip çıkmıştır. Devlet, milletin kendisini yediemin olarak görüp verdiği 15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler için toplanan paraları bir an önce hak sahiplerine iade etmek zorundadır. Cumhurbaşkanı bu ayıbın telafisi için hak sahiplerine bu paraları iade etmek zorunda." dedi.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ