TBMM (AA) – İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, TBMM'de düzenlenen 15 Temmuz törenlerine ilişkin, "Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in bir korumasında Kovid-19 tespit edilmesi nedeniyle bu toplantıya icabet edemedi." dedi.
Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
15 Temmuz anma törenleri kapsamında daha önce Genel Kurulun özel oturumla toplandığını hatırlatan Türkkan, "pandemi nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Genel Kurul Salonu'na girmesinin uygun olmadığı düşünülerek" özel oturumun iptal edildiğini öne sürdü.
Bunu saygı ile karşıladıklarını aktaran Türkkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Netice itibariyle Genel Kurul Salonu insanların sosyal mesafesinin hiçe sayıldığı bir ortam. Sayın Cumhurbaşkanın sağlığı açısından böyle bir ortamda bulunmasını yanlış buluyoruz. Doğru bir karar alınmıştır ama yanlış olan bir şey var; o da Sayın Cumhurbaşkanı, sağlığı açısından sıkıntı olabileceğini düşündüğü Genel Kurul'a girmek yerine bahçeyi tercih ederken, aynı Cumhurbaşkanı kendi grubuna 'Sabahlara kadar çalışacaksınız, sosyal mesafe kurallarını hiçe sayacaksınız, barolarla ilgili kanunu çıkarmak için sabaha kadar kavga edecekesin ve bir şekilde Meclisi çalıştıracaksınız.' diyor.
Sayın Cumhurbaşkanı da bir anne babanın evladı bizler de bir anne babanın evladıyız. Sayın Cumhurbaşkanın da evlatları var bizim de evlatlarımız var. Onun sağlığı çok önemli ama bizimki de önemli. Milletvekillerinin ve Meclis çalışanlarının sağlığı da Cumhurbaşkanınki kadar önemlidir. Hani biz eşit yurttaştık." diye konuştu.
Türkkan, Meclisin milletin beklentilerine uygun yasalar yapmak yerine, mevcut iktidarın devamını sağlayacak kanunları çıkarmakla meşgul olduğunu iddia etti.
– "15 Temmuz sürpriz değil, beklenen bir sondu"
15 Temmuz'un bir sürpriz değil beklenen bir son olduğunu ifade eden Türkkan, "Çünkü FETÖ mensupları devlete sızmadı. İktidar bunları tek tek bulup devlete yerleştirdi, yönetimlerine ortak ettiler." dedi.
Daha önceki darbelerin yöneticilere karşı yapıldığını, 15 Temmuz darbesinin ise ilk defa millete yöneldiğini kaydeden Türkkan, "Daha önceki darbelerde bu Meclis bombalanmadı. Bu Meclis milletin gerçek iradesinin tecelligahıdır. Dolayısıyla diğer darbelerden en önemli farkı budur." değerlendirmesinde bulundu.
Türkkan, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin kilit isimlerinden eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün görev süresi dolduktan sonra da Yüksek Askeri Şura üyesi olarak kaldığını belirterek "Bunu niye TSK'nin bünyesinde tuttunuz?" sorusunu yöneltti.
15 Temmuz gazileri ve şehitlerinin aileleri için para toplandığını anımsatan Türkkan, "Yardımsever Türk milletinden topladığınız paralar var. Bu paralarını 15 Temmuz şehit yakınlarına ve gazilere verin. Bu paraları fonlarda bekletmekle neyi amaçladığınızı bilmiyoruz. Yarın bu paraların üstüne yatarsanız, öbür dünyada da şehitler sizi rahat bırakmaz. Bu dünyada biz paralarının hesabını soracağız." şeklinde konuştu.
Türkkan, kızının sirenli araçla emniyet şeridinden hızla yol aldığına ilişkin görüntülerin sorulması üzerine , "O araba benim özel arabam, ben de hafta sonu taliline gidiyorum, kızım da yanımda. Kızımın bunu sosyal medyada paylaşmak gibi bir hatası var. O hatasının bedelini de bir baba olarak ben gereğini kendisine söyledim. Devlet imkanı yok, araç da şoför de benim, kızım da arkada oturuyor." diye cevap verdi.
– "Burayı Cumhur İttifakı'nın törenine benzetmek doğru olmadı"
Türkkan, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "2023 hedeflerine birlikte yürüyelim" çağrısına ilişkin sorusuna da şu cevabı verdi:
"Bu kutlamalar, AK Parti'nin parti devletine işaret eden bir toplantı oldu. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in bir korumasında Kovid-19 tespit edilmesi nedeniyle bu toplantıya icabet edemedi. Kendisinin testinde 'negatif' çıkmasına rağmen herhangi bir sıkıntı çıkmasın diye gelmedi. Onun yerine Grup Başkanımız katıldı. Kendisi diğer partilerin grup başkanvekilleriyle aynı sıraya oturdu. Oysa en önde AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı oturuyordu. Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarını davet ettiklerini söylediler. Ama Cumhur İttifakı'nın dışarıdan destekçisi Sayın Mustafa Destici oradayken Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Gültekin Uysal davet edilmemiş. Burayı Cumhur İttifakı'nın törenine benzetmek doğru olmadı."