Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Filistinli analist Culani: “Seçimler vasıtasıyla halkın Hamas ile Fetih’in varacağı mutabakata onay vermesi hedefleniyor”33 defa okundu

, kategorisinde, 17 Şub 2021 - 11:41 tarihinde yayınlandı
Filistinli analist Culani: “Seçimler vasıtasıyla halkın Hamas ile Fetih’in varacağı mutabakata onay vermesi hedefleniyor”

KUDÜS (AA) – ESAT FIRAT – Filistinli kıdemli analist Dr. Adnan El-Culani, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın ilan ettiği seçimlerle, işgal altındaki Batı Şeria’yı yöneten Fetih ile abluka altındaki Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas hareketleri arasında yaşanan bölünmüşlüğü sona erdirecek olan mutabakatın ve Filistin siyasetinde yaşanacak gelişmelerin Filistin halkınca teyit edilmesinin hedeflendiğini belirtti.

Filistin’in önde gelen düşünce kuruluşlarından işgal altındaki Doğu Kudüs merkezli Filistin Uluslararası İlişkiler Akademik Topluluğu’nun (PASSIA) kıdemli analistlerinden Culani, AA muhabirine Filistin seçimlerinin getirileri, Hamas-Fetih uzlaşısı ile Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin durumuna ilişkin geniş açıklamalarda bulundu.

Culani’ye göre, bu seçimler Filistin sahasında Fetih hareketi liderliğindeki hakim gücün ulusal ve uluslararası meşruiyetinin tazelenmesi ile Hamas’ın siyaset sahnesinden fiziksel olarak çekilmesinin hukuki bir gerekçesine dönüşecekken, Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin hayatlarında İsrail işgali nedeniyle somut değişikliğe neden olamayacak.

– 15 yıl aradan sonra ilk seçimler

Filistin Devlet Başkanı Abbas, 15 Ocak’ta 15 yıl aradan sonra işgal ve abluka altındaki Filistin topraklarında seçim yapılmasını öngören bir kararname imzaladı. Buna göre, 22 Mayıs 2021’de milletvekili ve 31 Temmuz 2021’de devlet başkanlığı seçimleri yapılacak.

Filistin’de son devlet başkanlığı seçimleri 2005’te, milletvekilliği seçimleri ise 2006’da yapılmıştı. Devlet başkanlığı seçimlerine katılmayan Hamas Hareketi, milletvekilliği seçimlerine girerek mecliste çoğunluğu elde etmiş, Fetih Hareketi ise ikinci olmuştu. Devlet başkanlığı seçimlerini de Abbas kazanmıştı.

Seçim sonuçlarına rağmen ABD ve Avrupa Birliği (AB) dahil olmak üzere uluslararası toplumun büyük kısmı, Hamas’la çalışmayı reddetmişti. ABD ve AB, Filistin İslami direniş hareketi Hamas’ı “terör örgütü” olarak niteliyor.

Bunun üzerine Filistinli gruplar arasında çatışmaya varan gerginlikler yaşanmış ve Filistin Devlet Başkanı Abbas liderliğindeki Fetih Hareketi Batı Şeria’yı yönetimi altında tutarken, Hamas ise kontrolü sağladığı Gazze’de ikinci bir hükümet kurmuştu.

Aradan geçen bunca yıla rağmen uzlaşma çabaları ve seçim arayışları sonuç vermemişti.

– Seçimler Filistin yönetiminde bir değişiklik meydana getirmeyecek

Kıdemli Analist Culani, seçimlerin Filistin yönetiminin mevcut durumunu yenileyeceğine dikkati çekerek, “Bana göre bu seçimler, herhangi bir şekilde Filistin yönetiminde bir değişikliğin yaşanmasını öngören seçimler değildir. Bilakis bu seçimler Filistin yönetiminin meşruiyetinin yenilenmesini sağlamak amacıyla Filistinli siyasal güçlerin kendi aralarında vardıkları bir mutabakatın tezahürü olacaktır.” dedi.

Filistin siyaset dengesinde tarafları temsil edeceklerin seçileceği bir seçim olacağına işaret eden Culani, “Yani bu seçimler Hamas ve Fetih gibi Filistin siyasetinin en güçlü iki tarafının kendi aralarında vardıkları mutabakat sonucu Filistin yönetiminin meşruiyetinin halk tarafından teyit edilmesi operasyonu olarak değerlendirilebilir. Dolayısıyla seçimler sadece bu iki tarafın Filistin siyaset dengesinde tarafları kimlerin temsil edeceğini belirleyecektir.” ifadelerini kullandı.

– Filistin yönetimi, İsrail ve uluslararası toplumun sonuçları kabul etmesi mümkün mü?

Culani, daha önce Hamas’ın seçimlere girmesiyle Filistin meclisinde ikinci parti konumuna düşen Fetih hareketi başta olmak üzere İsrail ve uluslararası toplum tarafından seçim sonuçlarının kabulüne ilişkin ise şunları söyledi:

“Dediğim gibi bu seçimlerin, mevcut durumu Filistinli taraflar arasında varılan mutabakat uyarınca korumak için daha çok sembolik bir boyutu olacaktır. Yani bu seçimler Filistin halkının aslında Filistinli tarafların seçimler öncesi vardığı mutabakata bir nevi imzası görevi görecektir.”

– Hamas yönetime talip mi?

Culani, Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas’ın yönetime talip olmadığına vurgu yaparak, “Daha önce de ifade ettiğim üzere Hamas yönetime talip değil. Seçimler öncesi Filistinli taraflar arasında bir mutabakat sağlanacak. Bu mutabakata göre de Filistin Yönetimi, halihazırdaki şekliyle varlığını sürdürecek ve Fetih hareketi ile Mahmud Abbas da uluslararası arenada Filistin siyasetini yönetmeye etmeye devam edecektir. Çünkü siyasal denklem bu şekilde ve öyle görünüyor ki; Hamas bu denklemi kabul etmeye hazır.” dedi.

Hem İsrail hem de uluslararası toplumun tepkisi nedeniyle Hamas’ın seçimlerde iktidarı hedeflemediğini belirten Culani, “Hamas bu seçimleri iktidar partisi olmak istemiyor. Çünkü aslında uluslararası tarafların tavrı nedeniyle Hamas istese de iktidarını sürdürmesi mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

– Hamas silahlarını muhafaza ederken Gazze’nin yönetiminden vazgeçecek

Culani, Hamas’ın 14 yıl süren ağır bir abluka altında yaşamaya çalışan Gazze Şeridi’ndeki durumu bu şekilde idare etmesinin mümkün olmadığına dikkati çekerek, Filistin iç bölünmüşlüğünün bir taraftan, İsrail ablukasının da diğer taraftan Hamas’ı bu seçeneğe zorladığına vurgu yaptı.

Hamas’ın silahlarını ve gücünü muhafaza etmeyi hedeflediğini belirten Culani, “Hamas, bir taraftan Fetih hareketi liderliğindeki Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne yeniden dönmesini, diğer taraftan da silahlarını muhafaza edecek bir çıkış yolu üzerinde mutabakata varmayı planlıyor. Ancak Hamas’ın Filistin siyaset sahnesinden tamamen çekilmeyi istemediği gerçeği de var ortada.” dedi.

– Ablukanın kalkması meselesi

Culani, Filistin seçimlerinin sadece bir iç mesele olmadığını, uluslararası toplumun da talebi olduğunu ifade etti.

Filistinli analiste göre, seçimlerin yapılması ile Filistin sahasında güç dengesinin şekillenmesi ile beraber İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı abluka da kalkacak. Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki yönetiminin sona ermesi ile ablukanın kalkmasının güçlü bir seçenek olduğunu kaydetti.

Culani, “Seçimlerin ardından Gazze Şeridi’ne İsrail tarafından uygulanan ablukanın kaldırılmasını öngörüyorum. Çünkü Filistinlilerin kendi aralarında varacağı mutabakatın bir diğer tarafı olan uluslararası aktörlerin talebi de bu yönde.” değerlendirmesinde bulundu.

– Hamas’ın silahlı direnişi sürdürmesi kolay olmayacak

Filistin sahasında sahneye çıktığı 1987’den bu yana silahlı direnişi tercih eden Hamas’ın bu seçimlerle silahlarını muhafaza etmeye devam edeceğini ancak bundan sonra silaha başvurmasının artık kolay olmayacağını işaret eden Culani, şunları söyledi:

“Bana göre bu varılacak olan mutabakatın bir parçası da Hamas’ın silahları konusu elbette. Evet, Hamas silahlarını muhafaza edecek ancak siyasi otoritenin bakış açısından Filistin halkının menfaatlerine gelecek herhangi bir zarara ve Gazze Şeridi’nin yeniden savaş alanına dönüşmesine izin verilmeyecektir ki; bu da Hamas’ın silahları istediği zaman kullanmayacağı anlamına geliyor.”

– Dahlan faktörü

Culani, Fetih hareketinden ihraç edilmesine rağmen Filistin sokağında etkisi yer yer devam eden Muhammed Dahlan’ın seçimlerdeki rolüne ilişkin ise, “Elbette Muhammed Dahlan’ın Filistin siyaset arenasında bir etkisinden söz etmek mümkün. Hem Fetih hem de Hamas hareketleri üzerinde etkisi olan, bu hareketlerden liderlerle ilişkilerin olan bir şahsiyet. Ancak bu etkisi seçimlerde net bir şekilde görülecektir. Dahlan ve çevresi varlıklarını korumayı sürdürecek ve bu hareketlerle olan ilişkilerini de sürdürecektir.” dedi.

– “İsrail Doğu Kudüs’te seçimlere izin verecek”

Culani, 1980’de tek taraflı olarak Kudüs’ün doğusunu ve batısını “birleşik ebedi başkent” olarak ilan eden İsrail’in Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin seçimlere katılmasına izin vermesinin yüksek ihtimal olduğunu söyledi.

Uluslararası toplumun baskısıyla İsrail’in seçim sandıklarının kurulmasına izin vereceğini belirten Culani şunları kaydetti:

“Öyle görünüyor ki İsrail, Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin, mayıs ve temmuz aylarında yapılacak olan Filistin genel ve başkanlık seçimlerine katılmasına izin verecek. İsrail bu izni vermek zorunda kalacak. Her ne kadar bunu istemiyor olsa da. Çünkü seçimler meselesi sadece Filistin’in değil aynı zamanda uluslararası tarafların da bir talebidir. Sanırım uluslararası toplum İsrail’e Kudüslülerin seçimlere katılması konusunda baskı yapacaktır.”

Culani seçimlerin Kudüslülerin hayatına bir değişime neden olamayacağını belirterek, “Doğrusu, meselenin en önemli noktası da bu. Seçimler Kudüslülerin hayatında çok köklü değişimlere neden olmayacak. Çünkü Doğu Kudüs işgal altında ve burada Filistin yönetiminin bir etkisi yok.” dedi.

– Kudüslüler İsrail’e entegrasyon yolunda mı?

Filistinli analist, Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin İsrail’e entegre olduğu yönündeki soruyu ise şu şekilde cevapladı:

“Doğrusu Kudüslüler biraz ötekileştirildikleri kanısındalar. Kudüs’te yaşayan Filistinliler kendilerini de şehirlerini de hala İsrail işgali altında olarak değerlendiriyorlar. İsrail’in hem coğrafik hem de demografik bir parçası olmayı reddediyorlar. Ancak öte yandan da geçen Oslo Anlaşması’ndan bu yana geçen 27 yıl boyunca çok ciddi bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. Çünkü bu anlaşmanın kendilerine yansıyan hiçbir getirisi olmadı. Bu hayal kırıklığı da Doğu Kudüs’teki Filistinlileri, Filistin sahasında yaşanan gelişmelerle ilgilenmemeye itiyor. Elbette Filistin parlamentosunda Kudüs’ü temsil edecekler olacak, bu kutsal kentin sesini, Kudüslülerin sesini duyurmaya çalışacaklardır. Ancak Filistin yönetimi Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin hayatlarına dokunacak herhangi bir şey yapamayacak, süren işgal şartları nedeniyle. Bu durum da Kudüslülerin Filistin siyasetinde yaşanan gelişmelere ilgisiz kalmasına neden oluyor.”

– Filistinli grupların Kahire’deki toplantısından “anlaşma” çıktı

Bir süredir Fetih ile Hamas hareketleri başta olmak üzere Mısır’ın başkenti Kahire’de görüşmeler yürüten Filistinli gruplar, yoğun uzlaşı müzakerelerinin ardından 9 Şubat Salı akşamı seçimlerle ilgili anlaşmaya varıldığını duyurmuştu.

Toplantı sonrası yayımlanan kapanış bildirisinde, seçimlerle ilgili üzerinde anlaşmaya varılan maddeler şöyle sıralanmıştı:

“Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın 15 Ocak 2021’de yayımladığı başkanlık kararnamesine göre, önce Yasama Konseyi seçimleri, ardından devlet başkanlığı seçimleri yapılacak ve daha sonra da mümkün olan yerlerde seçimlerle, mümkün olmayan yerlerde ise mutabakatla Ulusal Konsey oluşumu tamamlanacak. Filistinli gruplar, Filistin Kurtuluş Örgütü’nü harekete geçirmek, geliştirmek ve ulusal direniş programını güçlendirmek amacıyla mart ayında Kahire’de Ulusal Konsey Başkanlığı ve Merkez Seçim Komitesinin huzurunda yeni Ulusal Konsey’in oluşumunun tamamlanacağı temeller ve mekanizmalar üzerinde mutabakata varacak bir toplantı yapacak.”

AB 16 Ocak’ta, Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın 15 yıl aradan sonra mayıs ve temmuz aylarında milletvekili ve başkanlık seçimi düzenleme kararını memnunlukla karşılamış ve İsrail’e bu seçimleri “kolaylaştırma” çağrısı yapmıştı.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ